17 Haziran 2010 Perşembe

ÇOCUK OLMAK

Evvelki gün öğleden sonra halletmem gereken işlerim olduğu için Kalekapısı'na inmiştim.Tam bu sırada sıcaktan bunalan (üzerinde renkli çizgili kıyafet olan) ufaklık kendini meydandaki su fışkıran dairenin içine atmış serinlemeye çalışıyordu.Su fışkırdıkça suyun üzerine yürüyüp bir güzel ıslandıktan sonra oyun olsun diye koşarak uzaklaşıyordu.Zevkten çığlıklar ve kahkahalar atarak bunu oyun gibi tekrarlayıp duruyordu.Anne-babası da suyu çok sevdiğini ve bir türlü sudan çıkmak istemediğini belirtiyordu.Babası elinde cep telefonuyla kameraya alıyordu onun bu mutluluktan sarhoş vaziyette suyla oynayışını.Etraftan seyredenlerin bir kısmı bir taraftan ana-babasının çocuğa nasıl olup ta izin verdiğini tartışırken diğer taraftan kimi fotoğrafını çekiyordu kimi de kameraya alıyordu.Özellikle bir grup turist onu ve ona arkadaşlık eden diğer ufaklıkları hayranlıkla izliyorlardı.Hoş benim de onlardan kalır yanım yoktu.O gün yanımda kompakt fotoğraf makinam bile olmadığı için mecburen cep telefonumla fotoğraf çekmek zorunda kaldım.Cep telefonuyla da ancak bu kadar fotoğraf çekebildim.
O an o sıcakta çocuk olup onlar gibi bu fıskıyenin altına kendimi atmak için can atmıştım ama ne mümkün :( Benim çocukluğumda KALEKAPISI'ndan çift yönlü trafik akıyordu, böyle süs havuzları, fıskıyeler yoktu ki! Olsun ÇOCUKLUĞUM VARDI BENİM de :) Büyük harflerle yazdıklarıma tıklarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.Sizi şimdilik şiirlerim ve yazılarımla başbaşa bırakayım.Belki Antalya'daki bu feci sıcaklardan dolayı bir kaç gün yine görüşemeyiz.Sıcakkk, çok sıcakkk... :)
Posted by Picasa

1 yorum:

Siz mesajınızı bırakın, ben haber veririm :)
Gününüzün güzel geçmesi dileklerimle...
GÜLTER ÖZGÜR